Menderes ve yasaklı bir şarkı

İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu`nun konserlerini takip edenler, seyirciye göre sahnenin solunda yıllardan beri viyolonsel çalan, gür beyaz saçlı ve kalın gözlüklü müzisyeni çok iyi tanırlar. Adı Fırat Kızıltuğ`dur. Türk musikisine Batı musikisinden geçen, dolayısıyla iki musikiyi de çok iyi bilen bu değerli müzisyen, aynı zamanda lavta çalar, bestekar, şair ve yazardır.

Fırat Bey `in bu yazının yazılmasına da vesile bir özelliği daha vardır: Hoşsohbetlik. Ne zaman karşılaşsak tatlı bir sohbete dalarız ve kendisinden mutlaka bir şeyler öğrenirim.

Devamını oku...

A.Yavaşca ismi Beşiktaş'ta sokak ismi

AlaeddinYavaşca’nın ismi Beşiktaş’ta yaşadığı sokağa veriliyor.

Beşiktaş Belediyesi büyük besteci ve yorumcu Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca’nın ismini, Vişnezade Cami Meydanı Sokak’a veriyor. Yavaşca’nın halen yaşadığı sokağın isminin değişmesi nedeniyle 19 Nisan 2007, Perşembe günü, saat 14:00’de bir tören düzenlenecek. Törene Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ve Türk Musikisi’nin önemli bestecileri de katılacak.

Devamını oku...

Alaeddin Yavaşca ile sohbet...

“Biz konservatuvarı (İTÜ TMDK) 1975 yılında kurduk ve çok iyi sanatçılar yetiştirdik. Ancak yaş haddinden dolayı 2006′da ayrıldık. Sanatta insanın sağlığı yerindeyse, yaş söz konusu değildir. Bir sanatçının gözü görüyorsa, bilinci yerindeyse, davranışlarında bir arıza yoksa, o sanatçı kendisinden en çok yararlanılması gereken dönemdedir. Konservatuvardan 15 kişi ayrılınca 300 ders boşaldı. Boşluğu birileriyle doldurmaya çalıştılar. Sanatla doktor olmayı, sanatla hakimliği birbirine karıştırdılar. Tiyatroda da Yıldız Kenter böyle uzaklaştı konservatuardan.”

Devamını oku...