İlm-i şerif-i musiki sahibi bir hoca sanatkar ALAEDDİN YAVAŞCA

Geleneksel kültür mozaiğimizin nesilden nesil’e aktarılması için önemli bazı unsurların kaybolmadan gelecek kuşaklara nakli bir millet için hayati önem taşır. Bizi biz yapan gelenek, görenek ve kültür öğelerimizi karşıdan baktığımızda bir mozaik olarak ele alırsak, bu mozaiğin bir parçasının da klasik sanatlarımız içersinde yer alan Klasik Türk Musikimiz olduğunu görürüz.  Klasik Türk musikisi, adeta milletimize ait bir cevherdir. Asırlardır sanatsal estetiğinden, zarafetinden hiçbir şey kaybetmeden bugüne gelen musiki kültürümüzden bahsedecek olursak: tabiri caizse karşımıza bir kültür köprüsü çıkıyor. Prof. Dr. Sayın hocam Alaeddin Yavaşca bence son dönem içersinde musikimizde bir kültür köprüsü olmuş en önemli müzik adamlarımızdandır. Musikiyi kendisinden öğrendiğim tabiriyle “ilm-i şerif-i musiki” anlayışıyla tahsil ve temsil eden hocam; idealist bir sanatkar olarak yıllar boyu bu misyona özveriyle hizmet etmiştir.

Kendisinin musikimize kazandırmış olduğu değerler elbette bir sayfalık bir metinle anlatılamaz. Fakat şöyle kabaca bakacak olursak en önce önümüze ses icracılığı ve yorumculuğu çıkar. Klasik ve Neoklasik eserleri gereken üslupla, üstün ve temiz perde baskılarıyla ve en önemlisi eserlere ruh katan bir tavırla icrası; bunun yanı sıra bir sanatkar olarak düzgün repertuar seçimi kendisini diğer sanatkarlardan ayıran en özelliği olmuştur. Daha sonra bestekarlığı ile klasik musikimize katkılarından bahsedecek olursak doğrusu bu sahada da çok mahir olduğunu görürüz. Klasik üsluba sadık olarak bestelemiş olduğu eserlerinin yanı sıra aynı oranda da yenilik içeren düzgün beste örnekleriyle musikimize önemli eserler kazandırmış sayın Yavaşca’nın, şarkı bestekarlığına kazandırdığı aranağmelerle de ayrı bir özellik katmış, baskın ses icracılığının yanında şarkılarda, sazendelere de aranağmeleriyle yeterince alan açmıştır.

Ayrıca hocalığı, fikir adamlığı ve şefliğiyle de musikimize ayrı ayrı değerler kazandırmıştır. Talebelerini, kendi hocalarından almış olduğu titiz eğitimle meşk sistemiyle eğitmiştir. Eski icra tarzını musikide tavır dediğimiz eserleri özel yorumlama şeklini; hocalarından aldığı şekliyle kendinde toplayıp musikimizin bugününe bu tavırları aktarmış kuvvetli ekol sahibi bir sanatçıdır. Şahsen iki sene kadar kendisinden birebir meşk etme şansına acizane olarak erişen ben, kendisiyle yapmış olduğum meşklerde önemli kazanımlar ve tecrübeler edindiğimi söyleyebilirim. Hocanın mükemmel icracılığı, titiz öğreticiliği, usta yorumculuğu ayrıca son derece nazik ve insancıl tavrı benim gibi bir müptediye bile bir sanatkarda bulunması gereken özellikleri öğretmiştir. Tabi bu özellikler onun şahsında bütün musikişinaslara örnektir. Türk musikisini fikri bazda da devlet kademelerinde empozesi ve savunması ve bu konudaki mücadelelerini 1976’da kurulan Türk Musikisi Devlet Konservatuarının kurucularından biri olarak perçinlemiştir. Tabi keşke musikimizi önemli mahfelerde sayın hocamız Alaeddin Yavaşca gibi önemli şahsiyetlerle savunabilsek. Kanaatimce bugünkü en büyük handikaplarımızdan biriside budur. Yıllardır musikimizi en üst düzeyde icracılığı ve mükemmel şahsiyetiyle temsil eden sayın hocam Alaeddin Yavaşca’ya bir evladı olarak biz musikişinasları  ve toplumumuzu aydınlatabileceği sağlıklı ve uzun bir ömür niyaz ederim.

Saygılarımla

Hüseyin Kudsi SEZGİN